Fransız feminist sanat akımının ve video sanatının 1970’lerdeki öncü temsilcilerinden olan Nil Yalter (d.1938, Kahire) lise öğrenimini İstanbul Amerikan Robert Kolej’de tamamladı. Bu dönemde dans, tiyatro ve resimle kendini ifade eden Nil Yalter pantomim yapmaya başladı ve yürüyerek gittiği Hindistan yolculuğunda da bunu sürdürdü. Sanatçı 1965’te Paris’e taşındı 1960’ların sonundaki Fransız karşıt kültür ve devrimci siyasal akımlarında etkin bir şekilde yer aldı. Göçmen kadın olma karakteristiği ile özdeşleşen Yalter, kültürel kimlik, etnik köken, göç ve feminizm gibi sosyal unsurları merkeze alan ve farklı medya kullanımıyla karakterize edilen kapsamlı çalışmalar üretir. Türkiye'de ilk interaktif sanat eseri üreten sanatçı olan Yalter, izleyicilerini de dahil ettiği çok sayıda projeye imza atmış, fotoğraf, belge, video art ve performanslarla belirli coğrafyalarda insan haklarının hassasiyeti konusunda mesaj vermeyi başarmış ve geniş bir kitle tarafından görünürlük kazanmıştır. 70’lerden itibaren ürettiği video, performans ve yerleştirme çalışmalarında hem bu toplumsal hareketlerin hem de etnoloji biliminin etkisi, sanatçıya özgü çoğul bir estetik içerisinde gözlemlenir. Ayrıca ilk resimlerinden günümüze, ürettiği tuvaller ve dijital çalışmalarında genel olarak soyut sanatın, özellikle de Rus Konstrüktivizm akımının etkilerini görmek mümkündür. Nil Yalter’in eserlerinde tüm bu etkilerin ve kişisel olan ile politiğin iç içe geçtiği, hatta yer yer otobiyografik sayılabilecek bir üslup söz konusudur. 

Nil Yalter 2024 senesinde Venedik Bienali tarafından Altın Aslan Yaşam Boyu Başarı Ödülü'ne layık görüldü. Eserleri, Tate Modern, Centre Pompidou, Ludwig Müzesi, Long Beach Müzesi, Istanbul Modern ve Fonds National d’Art gibi pek çok kurum koleksiyonunda; bunun yanısıra Art Collection Telecom, Colección Olor Visual, Reydan Weiss Collection ve Fundación Foto Colectania gibi pek çok özel koleksiyonda yer almaktadır. Yalter, 10. Gwangju Bienali (2014), 15. Sharjah Bienali (2023), 13. Istanbul Bienali (2013) ve 60. Venedik Bienali'ne (2024) dahil olmuştur. Son dönem kişisel sergileri arasında 2019 senesinde Ludwig Müzesi, MAC-VAL, ve Hessel Müzesi'nde gerçekleşen sergileri, 2016 senesinde FRAC Lorraine ve ARTER'de gerçekleşen sergileri, 2012 ve 2010 senelerinde Centre Pompidou gerçekleşen sergileri sayılabilir. Eserleri, MoMa New York (2023), Palais de Beaux-Arts (2018), WIELS. The Absent Museum (2017), Tate Modern (2016), Centre Pompidou (2013, 2009), Long Beach Müzesi(2011), PS1 MOMA (2008) ve CGAC Santiago de Compostela (2007) başta olmak üzere pek çok kurumda karma sergilerde yer almıştır.